Bu oyunun futbol versiyonu diyebileceğim Hattrick'i oynuyorum uzun zamandır. Futboldan zerre hoşnut olmasam da 2006'da başladığım oyunu bırakamadım bir türlü. O oyunda da oyun motorunun saçmalıklarıyla karşılaşıyorum bazen. Kesin kazanabileceğim maçları sürpriz maç adı altında kaybetme, oyun motorunun en iyi dediği adamın kırmızı kart görüp maçın yarısında oynamaması, en kötü dediği adamın hattrick yapması gibi saçmalıklar var. Bu yüzden bu tür hataları katlanılabilir mantıksızlık olarak kabul ettim uzun zaman önce.
Lig atlama kısmı da buradakine benzer bir şekilde aslında. Namağlup, 14 maçlık sezonda 10 golden fazla yemeyip şampiyon olmak da mümkün. Herhangi bir maçta 10-0 galip gelebilmek de. Ama tüm bunlara rağmen gerçeğe yakın yönleri, oyunun sürekli geliştirilmeye çalışılması (bu sene 15. yılıymış hattrick'in) devam etmeme neden oluyor. Hattrick'te 3-4 yıl (sezon değil) aynı kümede oynadım hep. Bir şekilde çıkmayı başardım sonra. Ama her çıkışım beraberinde inişi de getirdi. İlk çıktığım sezonda 0 puan ve berbat bir averajla düşmüştüm. İkincisinde kılpayı kaybettiğim maçlar sonucu düştüm, üçüncü çıkışımda ise son maçta rakip kazandığı için düştüm. Muhtemelen bu sezon yeniden yükseleceğim.
Demeye çalıştığım şu aslında, sonuçta bu bir oyun. Keyfiyle, sıkıntısıyla, o maç öyle kaybedilir miydi ile gerçeğe yaklaştırılmaya çalışılan bir oyun. Elbette her oyun gibi bundan da sıkılmak, sıkılıp bırakmak mümkün. Ben bu yüzden iş yoğunluğundan oluşan kafa dağınıklığını atmakta kullanıyorum biraz da. Böylece sağladığı fayda keyiften öte bir hale geliyor.
Son karar elbette senin, ama eğer bırakır ve bir gün karar değiştirip geri dönersen seni yine bu kümede görmek isterim...