Baştan sona okudum yazıyı.
Tanjevic-Turgay ikilisi bu arkadaşa ne yapmış da böyle bir yazıya girişmiş bilemiyorum açıkçası :) Çok haklı olduğu yerler de var ancak haksız olduğu noktalarda var. Nasıl bir negatiflikle yazılmış anlayamadım gerçekten. Polianna'cılığın zıttı nedir diye sorsanız bu yazıyı örnek gösteririm.
Öncelikle kazandığımız her türlü maçı küçümsemiş yazıda. Bir kere birkaç galibiyet aldığımız turnuvalarda mutlaka rakiplerimizin tamamının inanılmaz eksikleri varmış.
Mesela şöyle bir kısım var ''Eurobasket 2009'da önce İspanya'yı yendik (medyamız son şampiyonu yendik diye ayağa kalktı), sonra Sırbistan'ı yendik.'' Yani kötü bir tablo mu bu? Niye ayaklanmasınlar niye sevinmesinler. O kadar küçümsemiş bir bakış açısı ki anlatamam. Gayet de iyi oynadığımız bir turnuva olduğunun da altını çizerim.
Zaten demiş ki o turnuvada bütün takımlar çok kötü oynuyordu. Yunanistan'ın avantajı Türkiye ile oynamasıydı.
Avrupa'da beğendiğin takım var mı kardeşim senin ?
Tabii medyadan bahsederken, halkın tepkisinden de bahsetmiş. ''Futbol seyircisi'' diye tabir ettiğimiz taraftarlar hakkında dediklerine tamamen katılmadan edemiyorum.
Sonra Umut Yenice, Hakan Köseoğlu, Ümit Sonkol gibi isimlerin niye bu takımda yer bulmadığını sorgulamış. Bunu yaparken de istatisliklerden yararlanmış. Gıcık olduğu üç oyuncunun da istatisliklerini vermiş (yazının tamamını okursanız anlarsınız ki Cenk konusunda bu sezona kadar haklıydı.)
cenk akyol;
2006-2007 sezonunda 6,2 sayi 2,7 ribaund 1,0 asist
2007-2008 sezonunda 4,2 sayi 1,9 ribaund 0,6 asist
2008-2009 sezonunda 5,3 sayi 1,6 ribaund 1,1 asist
2009-2010 sezonunda 11,8 sayi 2,6 ribaund 1,0 asist
2010-2011 sezonunda 6,2 sayi 2,1 ribaund 0,7 asist
2011-2012 sezonunda 6,8 sayi 1,6 ribaund 1,1 asist
ender arslan;
2007-2008 sezonunda 8,6 sayi 1,8 ribaund 3,3 asist
2008-2009 sezonunda 7,2 sayi 1,4 ribaund 3,1 asist
2009-2010 sezonunda 6,2 sayi 1,5 ribaund 3,5 asist
2010-2011 sezonunda 5,9 sayi 0,7 ribaund 2,3 asist
2011-2012 sezonunda 5,1 sayi 0,7 ribaund 2,4 asist
semih erden;
2006-2007 sezonunda 6,3 sayi 3,7 ribaund 0,5 asist
2007-2008 sezonunda 7,2 sayi 4,8 ribaund 0,6 asist
2008-2009 sezonunda 8,1 sayi 4,2 ribaund 0,5 asist
2009-2010 sezonunda 8,3 sayi 4,9 ribaund 1,0 asist
2010-2011 sezonunda 3,8 sayi 2,8 ribaund 0,4 asist
2011-2012 sezonunda 9,1 sayi 6,0 ribaund 0,8 asist
Sonra Umut Yenice'nin 16 sayı, 7 ribauntluk, Ümit Sonkol'un 14 sayı, 9 ribauntluk TBL ortalamalarından bahsetmiş.
Cenk Akyol'u bir kenara koyarsak örnek verdiği oyuncular Ender ve Semih, Efes ve Fenerbahçe'de forma giymekteydi ve ortalama süreleri 15-20 dakika civarıydı.
Aynı sezon, Hakan Köseoğlu, Kepez Belediye'de 35 ortalama dakika forma giydi.
Aynı sezon, Umut Yenice, Mutlu Akü Selçuk'ta ortalama 35 dakika forma giydi.
Aynı sezon, Ümit Sonkol, Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde ortalama 30 dakika forma giydi.
Şimdi bu oyuncuları bu koşullarda istatislikleriyle yargılamak mantıklı mıdır? Bence hiç de değil ki bunun örneğini Eurobasket 2009'da Bekir Yarangüme ile gördük. (bence Serhat ile de görmeye devam edeceğiz.)
Ayrıca asist krallığında Kerem ile Ender'in önünde olan Tutku ile Hakan Köseoğlu'nun da alınmamasının skandal olduğunu belirtmiş. Yani şimdi bir oyuncu asist krallığında ilk iki sırada diye, biz onu milli takıma alacak mıyız? Her takımın - milli takımların da - bir düzeni vardır. O sezon sayı krallığındaki en iyi iki Türk'ü, asist krallığındaki en iyi iki Türk'ü alarak, sadece istatisliklere bakarak bir düzen kurulamaz.
Milleti iyi analiz edememekle suçlarken, sadece istatisliklere bakarak, birçok şeyi gözardı ederek yazmış bana kalırsa.
Ayrıca 2010'dan bir sezon sonra Eurobasket'teki başarısızlığımızı örnek göstererek biz dünya ikincisi değiliz demiş. Hayır efendim, biz 2010'un dünya ikincisiyiz. Her sene belli bir turnuva yapılmasının sebebi bu değil midir zaten? O seneki iyi takımları bulmaktır hedef.
Last edited by Guzzz at 9/4/2013 5:52:48 PM