BuzzerBeater Forums

Türkiye - II.2 > 39. Sezon

39. Sezon

Set priority
Show messages by
This Post:
00
287119.84 in reply to 287119.83
Date: 7/14/2017 5:12:38 PM
Overall Posts Rated:
6565
Forumumuza katılım gösteren tüm dostlara selam olsun ve hoşgeldiniz...
Bir araya gelmeyi başardığımız zaman her şey çok daha keyifli ve güzel oluyor görüldüğü üzere.
Sen TBL'desin, sen II.1 desin değilde hepimiz bu oyunun birer parçası olduğumuzu bildiğimiz zaman çok güzel oluyoruz. Yaşadığımız ülke de, Dünya da böyle güzelleşecek...

This Post:
11
287119.85 in reply to 287119.84
Date: 7/15/2017 2:53:57 AM
Overall Posts Rated:
117117
"Tim Duncan olmasaydı ben de buralarda olmazdım." diyor Popovich. NBA'in en çok saygı duyulan, en başarılı coachlarından biri O nun hakkında daha neler söylemiş bir bakalım:

"Bu bir alçakgönüllülük gösterisi değil, gerçek. Tim olmasaydı, muhtemelen Amerika’nın bir yerlerinde Pazar Ligi’nde şişman ama basketbol oynamaya çalışan bir ihtiyar veya sıradan bir koç olurdum. Buralara gelmemin en büyük sebeplerinden biri o. Duncan burada bulunduğu 19 yıl içerisinde, teknik ekipten koçuna kadar 100’den fazla insana iş imkanı sağladı ama tek kelime söz etmedi. Sadece işini yaptı. Herkesten önce antrenmana geldi, herkesten sonra antrenmandan ayrıldı. Takım kadrosunun en üstündekinden en altındakine kadar herkesin yanında oldu. İşte bu yüzden, “o” oldu.

Tim, yeri doldurulamaz biri. Hiçbir zaman kameralara oynamadı. Eğer tarihteki ilk smaç basan insan olsaydı, göğsünü gere gere gezmezdi şimdiki insanlar gibi. O, bunca şeyi başarırken hiçbir zaman burnu Kaf Dağı’nda olmadı. Sadece oyununu oynadı ve tüm bu şöhretin dünyevi olduğunu bizlere gösterdi. Bu, onun adına hatırlanacak en özel şey.

Onu saha kenarında hop oturup hop kalkarken görebileceğimizi düşünmüyorum. Ama onu buralarda tutmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Çünkü o, bu organizasyondaki herkes için çok önemli bir kişilik.”

İşte bu nedenlerle sadece oyunculuğuyla değil karakteriyle de efsane olmuş bir oyuncudur Tim Duncan Maziden bu kadar bahsedip te es geçmeye gönlüm elvermedi.



Last edited by $adan caner at 7/15/2017 3:23:24 AM

This Post:
00
287119.86 in reply to 287119.84
Date: 7/15/2017 3:54:28 AM
Overall Posts Rated:
2323
Hocam aynen dediğin gibi takım oyunu her zaman daha faza zevk verir izleyiciye biz takım NBA da takım oyunları oynanırken sevdik bu oyunu ama şimdi işler değişti çok yetenekli basketbolcular olsa da hep sayı atma peşindeler bence. Curry, James, West Rock vb. Bu yüzden belkide eskiden olduğu kadar ilgilenmiyorum NBA ile.

This Post:
00
287119.87 in reply to 287119.85
Date: 7/15/2017 3:57:37 AM
Overall Posts Rated:
2323
Hocam Tim Dünün gerçekten de müthiş bir oyuncuydu bence NBA oynarken hep onu takımıma alırdım. Saha içinde olduğunu kadar saha dışında da müthiş bir insan imiş. Bunu da öğrenmiş olduk. Çok teşekkür ediyorum bu anekdot için.

This Post:
00
287119.88 in reply to 287119.87
Date: 7/15/2017 5:21:03 AM
Overall Posts Rated:
117117
Rica ederim. Ama tevazu gösteren sadece Duncan değil en az onun kadar mütevazi ve değerli coach Popovich, tarihe iz bırakmış ve tarih yazmaya devam ediyor.

Tim Duncan hakkında bu kadar tevazu gösteren Greg Popovich belki de tüm zamanların en iyi coachı olabilir. 21 yıllık kariyerinde ilk yılında sezon ortası başlangıcını saymazsak her sezon playoff oynamış, 17 kez ayın coachı, 3 kez yılın coachı seçilmiş, 5 kez şampiyon olmuş 1656 maçta .694 kazanma oranına sahip bir teknik adamdan bahsediyoruz.

Pop'un aslında ne büyük bir hoca olduğunu zaten istatistiklerinden görebiliyoruz. Ama istatistiklerin gösteremediği şey bunu nasıl bir kadro ile ne vasıfta oyuncularla yaptığı. Geldiği ilk yıl seçtikleri 1.tur 1 sıradan seçtikleri Tim Duncan'dan sonra sürekli zirvede olunca drafttan üst sıra seçim hakkı olmuyor. Ama 99 draftında 2.tur sonundan 57. sıradan Manu Ginobili'yi, 2001 draftında 1.tur sonundan 28. sıradan Tony Parker'ı seçiyor sadece seçmekle kalmıyor, çaylak sezonlarında süre ve sorumluluk veriyor. Ve Amiral Robinson'a son sezonunda (2002-2003) emeklilik hatırası olarak bir yüsük takarak 2. şampiyonluğuna ulaşıyorlar. Duncan - Parker - Ginobili üçlüsü ile 2 şampiyonluk daha yaşarken, Kawhi Leonard'ın da katılımıyla 4 atlı 2013-2014 sezonu ile 5. şampiyonluğa ulaşıyorlar.

İşte oyuncularına verdiği katkıyı görmek adına son örneği için Kawhi Leonard'a bakınız. (Yıllar içindeki gelişimine dikkat çekiyorum) http://www.espn.com/nba/player/stats/_/id/6450/kawhi-leon.... Takımın değerli bir parçası olan George Hilli takas ederek İndiana'dan aldığı bu çaylak için en iyi beklenti, "iyi savunma yapan, faydalı bir yardımcı parça" yani takımın Bruce Bowen'i olması. Ama wasat bir profil çizen bu delikanlı, içindeki cevheri gören coach Popovich'in katkılarıyla 5 sezon içinde süperstar canavara dönüşüyor.

Avrupanın en iyi coachlarından biri olan Ettore Messina'nın yanına asistan olduğu yaşayan efsane Popovich hakkında daha yazacak çok şey var. Buna ne zaman yeter, ne sayfalar...

Last edited by $adan caner at 7/15/2017 5:23:13 AM

This Post:
00
287119.89 in reply to 287119.88
Date: 7/15/2017 7:36:36 AM
Filtre Kahve
II.1
Overall Posts Rated:
132132
Koçlardan bahsediyorsak Jerry Sloan'ı yazmamak olmaz. İstikrar açısından Popovich'ten aşağı kalır yanı yoktur. Karşılaştığım şu yorum bile ne kadar önemli bir kişilik olduğunu gösteriyor:

"utah jazz in başında olduğu 23 yıl boyunca diğer nba takımları 247 tane koç değiştirmiştir."

Belki şampiyonluğu yok ama beş yüzüğü bulunan Pat Riley'den çok daha başarılı ve değerli bir isimdir bana göre. Veda ettiği basın toplantısının videosunu bulup izledim tekrar, o konuşurken salondaki herkesin gözleri doluyor.

https://youtu.be/J4S-d4utmt4

Geçen yıl Parkinson hastalığına yakalandığı açıklanmıştı. Umarım iyileşir ama tedavisi zor deniyor.

This Post:
00
287119.90 in reply to 287119.89
Date: 7/15/2017 8:09:04 AM
Overall Posts Rated:
117117
Bir de Nba in en iyi 50 oyuncusu arasına seçilen, hem oyuncu hem koç olarak hall of famer olmuş 3 isimden biri olan, en fazla süre (32 yıl) coachlık yapmış, en fazla galibiyet sayısına (2487) sahip, Seattle Supersonicse (bugünki adıyla Oklahoma City Thunder) tarihindeki tek şampiyonşuğu kazandırmış olan Lenny Wilkens i da analım.

20 yıllık kariyerinde 11 şampiyonluk ve .704 galibiyet oranı ile zirvede yer alan "sihirbaz" Phil Jackson'dan da birileri söz eder herhalde

This Post:
00
287119.91 in reply to 287119.90
Date: 7/15/2017 9:15:21 AM
Overall Posts Rated:
11
Efsane bir lige katilmisizda haberimiz yokmus. :) Bu keyifli sohbet icin katilim gosteren herkese tesekkur ederim. Cocukken gece yarisi kalkip Mirsad Turkcan Newyork Knicks te belki garbage time da 2-3 dakika oynar da izlerim belki diye gecen gecelerim geldi aklima. Yas ortalamasi yuksek olunca sohbetin keyfi ayri bi guzel oluyor sanki.

This Post:
00
287119.92 in reply to 287119.91
Date: 7/15/2017 11:10:35 AM
Overall Posts Rated:
117117
Konuyu iyi bir noktaya getirdiğin ben de sana teşekkür ederim :) Yani Mehmet Okur konusu.
Aynı şeyleri çaylak sezonunda özelikle sezon başında Mehmet için yaşamıştım. Bekle bekle bir türlü oyuna alınmaz, seyredemediğimiz için sinir olurduk. Ama Mehmet Mirsad gibi yapmadı sabretti, inat etti ve kimsenin kendinden birşey beklemediği (38 Overall) bir oyuncudan allstar yıldız oyuncuya dönüştü. İnat derken 2.sezonunda coach değişikliği ile gelen Lary Brown 3lük kullanmasını istemiyorken o ısrarla atmaya devam etti ve Nba'in en yüzdeli 3lük atan uzunları arasına adını yazdırdı. O yüzden mi bilinmez ama o sezon sonuna Detroit Rasheed Wallace'ı kadrosuna dahil etti ve Utah Jazz'ın 5 yıl için 50m dolarlık teklifini karşılamadı ve Mehmet Utah yolunu tuttu. Ve kariyerinin en güzel, en verimli yıllarını (2005-2010) burada geçirdi.

Hiçbir zaman sert, iyi bir savunmacı olmadı. Hücumda da pek fazla pota altını kullanamadı. Ama dezavantajlarını avantajlarıyla kapattı. Orta mesafe, serbest atış ve 3lük yüzdesi, oyun bilgisi ve zekasıyla az bulunan skorer bir uzun oldu. Özellikle hücumdaki etkinliğiyle takımının vazgeçilmez bir parçası ve önlem alınması gereken değerli bir oyuncu oldu.

This Post:
00
287119.93 in reply to 287119.92
Date: 7/16/2017 5:26:18 AM
Pinar Karsiyaka, Izmir
II.1
Overall Posts Rated:
44
Beyler, NBA'yı son yıllarda yakından takip etmiyorum... çünkü maçlar çok sıkıcı... saha içinde tutku yok... bu noktada Avrupa Basketbolu daha zevkli benim için... Düşüncelerinizi almak isterim!....

This Post:
11
287119.94 in reply to 287119.93
Date: 7/16/2017 7:58:41 AM
Overall Posts Rated:
117117
Avrupa basketbolu kesinlikle daha teknik ve daha takım oyunu görüntüsü variyor. Fakat zaman zaman fauller yüzünden oyun o kadar çok duruyor ki oyunun akıcılığı ve görsel zevki bozuluyor. Zaman zaman da takım oyunu o kadar abartılıyor ki süre bitiyor hücum bitmiyor yahut kısır set hücumları sonunda saçma sapan şutlar görebiliyoruz. Bu görüntüler Avrupa basketbolunda rahatsız edici düzeylere varabiliyor. Ama sezon maçları yine de nba sezon maçlarından daha seyredilebilir düzeyde.

Ben de daha ziyade https://basketball.fantasysports.yahoo.com/ sebebiyle istatistiksel düzeyde takip ediyorum. Ama playoff maçlarını seyretmeye çalışıyorum. Özellikle bazı serilerde zevkli maçlar oluyor. Tabiki final maçları kaçmaz.

Last edited by $adan caner at 7/16/2017 8:04:08 AM

Advertisement