Evet sayın seyirciler, KIDISPOR hocamızın virüsten izole edilmiş ve kimsenin yerini bilmediği özel sığınağından gerçekleştiriyoruz bu röportajı. Bu akşamki maçta takımı bu sığınaktan idare edecek.
-Hocam sıkı önlem almışsınız da oyuncuların canı yok mu? Onları göndermişsiniz deplasmana?
-Onlar genç, ben risk grubundayım. Üstelik bizim için ligin en kritik maçı, hükmen bir yenilgiyi kaldıramayız. Ayrıca maç seyircisiz oynanacak ve Litvanyalı ponpon kızlar bence bütün sorunları unutturur bizim abazalara! Umarım basket oynamayı unutturmaz! Hem Puckins Arena ligin en hijyenik ve konforlu salonu seçildi geçen sezon. Hayyam Beyle konuştum az önce, maç içinde de tavandan yağmurlama yöntemiyle salona dezenfektan sıkılacakmış. Şu an en güvenli iki yer varsa, biri burası, diğeri de Puckins Arena.
-Peki hocam, maça gelecek olursak; rakibiniz son dakika transferleri yaptı pota altına. İşiniz zora girdi gibi sanki biraz?
-Kağıt üzerinde öyle görünüyor ama aldığım duyumlara göre Avustralyalı pivot pek mutlu değilmiş bu transferden. Memleketinden bir takıma transfer olup jübilesini orada yapmak istiyormuş fakat yüksek maaşı yüzünden fazla teklif veren olmayınca Türkiye'ye gelmeye mecbur kalmış. Kendisine mesaj attım, bu akşam "Başım ağrıyo, kıçım ağrıyo" filan deyip fazla asılmazsa maça, sezon sonunda kendisini memlekete bizzat kendim götüreceğimi yazdım. O da yanıt olarak teşekkür edip; kendisini çok formsuz hissettiğinden koçun bu akşam yedek oynatabileceğini veya hiç oynatmayabileceğini, eğer olur da ilk 5 başlarsa da zaten pek etkili performans gösteremeyeceğini söyledi. Diğer Yunanlı transfere de mesaj attım ama o dönüş yapmadı. Sanırım o halinden memnun ve ilk 5 başlarsa en çok o başımızı ağrıtabilir ama ben pota altı oyuncularıma güveniyorum. Özellikle Grilo'ya! Bakalım bekleyip göreceğiz akşam.
- Hocam burası da baya güvenliymiş. Akşamki maçı buradan beraber takip edelim mi koç? Hazır kameraman arkadaş da buradayken maç sırasında belki canlı röportaj, program filan birşeyler yaparız işte.
-Nooldu len? Az önce bana hava basıyorsun, oyuncuların canı yok mu diye artiz! Akşama özel misafirlerim olacak. Kazımcığım kendini iyi hissetmediğini söyledi. Akşam da gene kritik bir maçları var. Buradan takip edecek kendi maçını da. Benim pansumancı doktorun methini duymuş. Maç sırasında tansiyon filan fırlarsa o hünerli elleriyle benim doktor anında müdahale edecek. Sizde doktor yok mu dedim. "Erdem Bey tasarruf tedbirleri genelgesi çerçevesinde doktoru şutlamıştı en son ve kendi özel doktoru bazen maç saatine denk gelirse uğruyor salona. Adam da haklı şimdi, takıma takviye mi yapsın, salonu mu genişletsin, personel mi alsın, salonu mu ilaçlatsın, o da şaştı. Ponpon kızları birkaç aylığına memleketlerine göndersek bütçemiz acayip rahatlar dedim, oyuncuların performansı (!) düşer olmaz dedi! Dün salonu ilaçlatmak için aldığımız solüsyonları bile eczaneye veresiye yazdırmış, bu akşamki salon gelirlerinden öderim diye ama şansa bak ki maçlar seyircisiz oynanacak bu akşam. " dedi. Sen de bir köşede sessizce duracaksan kal, yoksa yallah.
-Sizlerin işi de zor hocam. Teşekkürler röportaj için. Evet sayın izleyiciler, bizi izlemeye devam edin.